Değerli Kardeşlerim,
Rahman ve Rahim olan Allah’a hamdolsun, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salat ve selam olsun. Bir Ramazan-ı Şerife daha kavuşmanın heyecanı ve mutluluğu içindeyiz. Ramazan, Kutlu mevsimlerin zirvesidir; Kur'an'da zikredilen beşeri inancın, cehaletin hakimiyetinin sona erip ilahi medeniyetin başladığı zaman dilimidir. Zamanın mekâna hükmettiği, her yeri mübarekleştirdiği, rahmet ve bereketin arttığı bir mevsimdir. Biz bu mevsime ilk sahurla kaydımızı yapar, oruçla derse başlarız; teravih, mukabele, itikâf, zekât, fıtır sadakası Kadir Gecesi ile ile temizlenerek, bayrama ulaştığımız, katılım belgemizi aldığımız ilahi bir mekteptir. Ramazan, bir inkılap ayıdır; zamanı, mekanı ve insanı toptan değiştirir. İnsan, zamanı ve mekanı toptan Ramazan eder. Daha gelmeden haneleri, sokakları, camileri, insanları ve alışverişi değiştirir. Ramazan'la birlikte, enbiya, evliya, esfiya bize misafir olur; her mahalle mekkeleşir, her cami küçük bir Kabe'ye dönüşür.
Ramazan, Kuran-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı, gecelerinin Kadir Gecesi ile feyiz ve bereketin zirveye ulaştığı, her yönüyle manevi değerlerin en yoğun hissedildiği bir aydır. Bu mübarek ayda, Allah’ın rahmeti ve mağfiretine ulaşmak, kalpleri temizlemek, gönülleri birleştirmek için her birimiz üzerine düşeni yapmalıdır. Oruç tutmak, sadece bedeni bir açlık değil, gönül açlığına da bir cevaptır. Kendi nefislerimizi terbiye etmek, Allah’a kullukta derinleşmek, sosyal hayatımızda daha sabırlı ve duyarlı olmak, Ramazan’ın bize sunduğu fırsatlardır.
Bu mübarek ayın getirdiği manevi atmosferde, ailemizle, komşularımızla, dostlarımızla ve tüm insanlıkla daha güçlü bir dayanışma ruhunu inşa etmeliyiz. Ramazan, ihtiyaç sahiplerinin gönlünü almak, fakir fukaranın dertlerine çare olmak, toplumdaki huzuru ve barışı tesis etmek için en güzel vesiledir. Bu ayda, zekâtımızı, fitremizi ve sadakalarımızı vererek, Allah’ın rızasını kazanma yolunda gayret göstermeliyiz.
Ramazan ayında en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden biri de tefekkürdür. İçsel bir hesaplaşma yaparak, kalbimizi ve zihnimizi arındırmalıyız. Günlük koşuşturmaca ve maddi dünyanın içinde kaybolmadan, bir adım geri çekilerek, manevi bir dinginlik aramalıyız. Ramazan, bu dinginliği bulma zamanıdır.
Evet, hasretle beklediğimiz bize bol ikramlarla gelir. Hasretle beklenen iyi ağırlanır ve gidişi de bizi hüzünlendirirse, bir dahaki sefere dönüşü de ihtişamlı olur. Zira, ağırlanan memnun ayrılırsa dönüşü de daha cömert ve bereketli olur.
Sadece biz Ramazan’a hasret değiliz; Ramazan da mümin gönüllere hasrettir. O da bize kavuşmak için can atar.
Bu duygu ve düşüncelerle, Ramazan-ı Şerif’in tüm İslam alemine hayırlar getirmesini, maddi-manevi huzura vesile olmasını temenni ediyorum. Rabbimden Oruçlarımızı, ibadetlerimizi ve dualarımızı kabul, attığımız her adımı rızasına uygun kılmasını diliyorum. Ramazan ayının bizlere, ailelerimize, milletimize ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyor başta Filistin-Gazze ve Doğu Türkistaandaki Müslümanlara nudret ve zafer ihsan etmesini temenni ediyorum.
Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun.
Sacit EMİRİ
İlçe Müftüsü